Medya psikolojisi ve tarihçesi üzerine bir inceleme, medya psikolojisi konuları hakkında detaylar.

İÇİNDEKİLER:

Psikolojinin medya ile ne ilgisi var?

Medya

Medya psikolojisi kapsamında en çok sorulan sorulardan biri sosyal medya psikolojisi nedir sorusudur. Psikoloji biliminin sahip olduğu birçok alt dal bulunmaktadır. Medya psikolojisi, psikolojinin dalları arasında bulunmaktadır. Sosyal medya psikolojisi, medya psikolojisinin bir alt alanıdır.

Medyanın; tutumlar, davranışlar ve duygular üzerinde ne gibi etkileri olduğunu inceleyen, nasıl etkilediği konusunda araştırmalar gerçekleştiren psikoloji alanı medya psikoloji olarak anılmaktadır.

Amerika’da gerçekleştirilen bir araştırma sonucunda, raporlara göre, Amerikan bir hane halkının günde ortalama yaklaşık yedi saat televizyon izlediği belirlenmiştir. Araştırma sonuçları aynı zamanda gençlerin bir bilgi kaynağı olarak ve kaçış amacıyla internete giderek daha fazla yöneldiğini göstermiştir. 

Film endüstrisi, her yıl yeni filmler için milyarlarca dolar harcamaktadır. Şu günlerde reklamcılık tarih boyunca olmadığı kadar çok alana yayılmıştır. Bu kapsamda örnek olarak; televizyon, dergi, radyo, İnternet, reklam panoları, diziler, filmler hatta bardaklar verilebilmektedir. 

Medya çok hızlı şekilde yeni teknolojik gelişmelere uyum sağlarken medya organları giderek daha hızlı bir evrim geçirmeye devam etmektedir. Sosyal medya platformları bu kapsamda en hızlı gelişme gösteren örnekler arasında gösterilebilir. 

Medya çok hızlı bir evrim içerisinde gelişmeye devam ettiği halde günümüzde gazeteler hala yaşananlar konusunda birincil kaynak olmaya devam etmektedir. Bilgi ve eğlence dolu bir gezegende, insanlığın sosyal evrimi medyaya bağlı görünmektedir. Bu doğrultuda şekillenmektedir. Böyle bir zamanda, medya psikolojisi çok daha önemli bir psikoloji dalı olarak insanların karşısına çıkmaktadır.

Medya psikolojisi, insanların sosyal evrimi kapsamında en önemli unsru olan medya alanını inceleyen psikoloji bilimi dalıdır. Sosyal medya ve gazeteler gibi medya unsurlarının ne derece etkili faktörler olduğu ve nasıl etkiler soruları medya psikolojisi kapsamında incelenmektedir. Bu doğrultuda günümüz koşullarında daha önce hiç olmadığı kadar önemli bir alan olarak görülmeye başlanmasının nedeni kolayca anlaşılabilmektedir.

Psikolojinin medya ile ne ilgisi vardır?

Psikoloji ve medya arasındaki ilişki için başlıca şunlar söylenebilmektedir. Kitle iletişim araçları konusunda gerçekleştirilen akademik araştırma ve tartışmalar kapsamında psikolojiden uzun zamandır faydalanılmaktadır. Bu doğrultuda psikoloji bilimi; teoriler, kavramlar ve teknikler kapsamında çok yardımcı olmaktadır.

Medya ve medya organları için günümüzde tüm hepsinin kolay bir şekilde tanımlanabildiğini söylemek mümkündür. Bu doğrultuda verilebilecek örnekler şu şekilde sıralanabilir. İnsanlar izlediği bir filmi, komik veya üzücü olduğunu söyleyerek kolayca tanımlar. Okudukları bir makalenin, çok etkileyici veya çerçöp olduğunu söyleyen insanlar makale için kısaca tanımlama yapmıştır.İnternet için kaotik dendiğinde bir tanımlama yapılmış olunacaktır. 

Herhangi bir alanın analizi için bilimsel bir disiplinden faydalanmak yol gösterici olabilmektedir. Bir alanın analizi kapsamında faydalanmak için bilimsel bir disiplin seçmek, bu disiplinin bilgi ve teorilerini ilgili alana getirecektir. Bu disiplinin bilgi ve teorileri söz konusu alanda teorik bir bakış açısı veya çerçeve oluşmasını sağlar. Örnek olarak psikoloji. medya araştırmaları alanına bilişsel teorileri ve özgün bakış açısını getirmektedir. Psikolojinin bu teorileri ve bakış açısı sayesinde izleyiciler gibi alıcılar ve medya arasında gerçekleşen etkileşimler detaylı şekilde incelenebilir.

Medya ve İnsan

Medya ve insanlar hakkında gerçekleştirilen araştırmaların ve medya psikolojisi ile psikologların çok yeni oldukları bilinmektedir. Buna rağmen medya psikologları ve medya psikolojisi her geçen gün çeşitli araştırmalar sonucunda yeni önemli sonuçlara ulaşmaktadır. Bu alanda çalışan psikologlar, incelemek için farklı konuları seçebilmektedir. 

Medya psikologları, görülen ve duyulan mesajlar ile bu mesajların insanlar üzerindeki etkileri konusuna çok ilgi duyar. Örnek olarak, psikolojinin bu alanı, kadınların televizyonda nasıl tasvir edildiği üzerine incelemeler gerçekleştirmektedir. Televizyondaki kadınlar genellikle zayıf ve fittir. Bazı psikologlar, televizyondaki kadınların fit şekilde tasvir edilmesinin, kadınlara zayıf ve fit olmaları gerektiği mesajını verme amacı taşıdığını belirtmektedir. Bu kapsamda yapılan araştırmalardan bazıları gerçek hayatta, televizyonda tasvir edilen klişe kadın tiplerinden farklı vücut ölçülerine sahip olanların kendileri hakkında iyi hissetmedikleri sonucuna varmıştır. 

Uygulamak için farklı teknikler seçen medya organları, çoğu zaman insanlar fark etmeden bir klişeyi dayatmaktadır. Medya ve organları bazen bir klişeyi yaratır bazen de bir klişeyi yaşatır demek yanlış olmayacaktır. Bu doğrultuda bir örnek olarak şu durum verilebilir. Amerika televizyon kuşağında asyalı bir ailenin hayatı etrafında dönen bir dizi bulmak zordur. Asyalı birçok kişi Amerika’da yaşamaktadır. Araştırmalar kapsamında, televizyon kuşağında görünmez olduklarında  gerçek hayatta da, Amerikalıların onları görmezden gelmeye meyilli olduğunu göstermiştir. 

Medya, insanların çevrelerindeki dünyayı anlamak için kullandıkları paylaşılan bir kültürel deneyim kaynağı haline geldiğinden, medyadan edindiklerimizi anlamak önemlidir. Medya ne gibi kazanımlar ve ne gibi kayıplara neden olmaktadır? Bu soru düşünülerek cevaplandırılmalıdır.

Bilgi işleme Süreci

Bilgi işleme süreci kapsamında görülenler ve duyulanların incelenmesi önem arz etmektedir. İnsanların ne gördüğünü ve duyduğunu ile gördüklerini ve duyduklarını nasıl anladığına dair farklı teoriler bulunmaktadır. Kültürel yaklaşım, medyanın yorumunun ve anlamının bireysel olduğunu savunmaktadır. Bu doğrultuda kültürel perspektif, medyanın anlamı nedir sorusu için kısaca özneldir cevabını vermektedir. 

Algılama nedir, tüm duyuları içeren ve bir kişinin aldığı tüm bilgilere anlam verdiği süreç şeklinde tanımlanmaktadır. Bu doğrultuda medya kapsamında, farklı insanlar aynı konuda birbirinden farklı yorumlarda bulunmaktadırlar. Anlamlar kişiden kişiye göre değişkenlik göstermektedir.

Bellek

Bellek nedir, organizasyon kalıplarına sahip yapı olarak tanımlanmaktadır. Bilimsel araştırmalar kapsamında şema veya komut dosyaları şeklinde isimlendirilen, ilişki dizinleri barındırmaktadır. Bu doğrultuda insanlar yeni bir şey deneyimledikleri anda, daha önceden hazır halde bulunan bellekteki mevcut alakalı komut dosyasına yeni bilgi parçaları eklenmektedir. 

Örnek olarak, bir kişi kölelikle ilgili bir filme gittiğinde, hafızası o filmin konusuyla ilgili önceden sahip olduğu senaryoyu ortaya çıkarmaktadır. Filmde izlediği sahnelerde gördüklerine, ilgili tüm bilgiler eklenir. İnsanlar, bu nedenle filmde olmayan şeyleri bile görebilir. Bu durumda söz konusu şeyler filmde olmasa bile algılarında var olabilir çünkü filmi izlediklerinde önceden hazır halde bulunan senaryolar oynatılmaktadır.

Algı aynı zamanda insanların inanç sistemlerinden, tutumlarından ve ihtiyaçlarından da etkilenmektedir. Örnek olarak pasivist bir kişi savaşla ilgili bir film izleyebilir. Bu kişi, filmdeki şiddet olaylarının ne kadar trajik ve haklı olduğu mesajını algılamak yerine görmezden gelmeye eğilimlidir. Vatansever veya silahlara karşı sempati besleyen bir kişi ise aynı filmi izlediğinde, filmin savaşı haklı şekilde yücelttiğini ve şimdiye kadar yapılmış en iyi silahlardan bazılarını gösterdiğini düşünebilmektedir. Bu doğrultuda algıda seçicilik ve en az çaba ilkesinden bahsetmek mümkündür. Söz konusu örnekler sayesinde alıcı yani izleyicinin medya kapsamında, kendi referans çerçevelerinde algılamaya hazır oldukları şeyi algılayacağı anlaşılmaktadır.

Medya Psikolojisi Konusundan Uzman Psikologlar

Medya psikolojisi kapsamında psikologlar, medyanın sosyal bir araç olarak nasıl davrandığını da inceler. Kitap kulüplerine katılan kişilerin okudukları kitaplar hakkında ve sinemaya giden bir grup çocuğun izledikleri film hakkında konuştukları gözlenmektedir. Arkadaşlar arasında televizyondaki popüler dizilerin izlenip izlenmediği ve karakterler hakkında neler düşündükleri de çok sık tartışılmaktadır. Tüm bu nlar, medyanın sosyal bir araç olarak incelenmesi kapsamında verilen örnekklerdendir.

TV’deki en yeni şovun son bölümünü görüp görmediklerini soruyorlar ya da birlikte televizyon izleyen aileler buna örnek sosyal olarak yaratılan anlamların. Medyayı tartışan insan grupları, “referans grupları” nın “yorumlayıcı toplulukları” olarak adlandırılabilir. Birlikte olduğunuz sosyal gruba bağlı olarak farklı senaryolar veya referans çerçeveleri kullanabilirsiniz çünkü yorumlayıcı topluluklarımız da algımızı etkiler.

Medya kapsamında alıcılar yani izleyiciler, izledikleri doğrultusunda tartışma yapan gruplar; yorumlayıcı topluluklar ve referans grupları şeklinde isimlendirilmektedir. İnsanların bulundukları topluluklar algılama şekillerini de etkilemektedir.

Referanslar ve Yardımcı Kaynaklar:

  • Hodgetts, Darrin & Barnett, Alison & Duirs, Andrew & Henry, Jolene & Schwanen, Anni. (2021). Media psychology, symbolic power and social justice in Aotearoa.
  • Rodero, Emma. (2020). Media Psychology. 10.4324/9781351007924-16.
  • Raney, Arthur. (2020). What Is Positive Media Psychology?. 10.4324/9780429353482-1.
  • Kumar, Navin. (2020). Media Psychology: Exploration and Application. 10.4324/9781003132059.
  • Giles, David. (2003). Media psychology. Media Psychology. 1-324. 10.4324/9781410607263.
  • Carpentier, Francesca. (2020). Mood Management (in International Encyclopedia of Media Psychology). 10.1002/9781119011071.iemp0255.
  • Stever, Gayle. (2020). Evolutionary Psychology and Mass Media.
  • Ph.D., M.B.A.. (2017). Media Psychology: What You Need to Know and How to Use It. 10.1007/978-3-319-34034-0_56.
  • Jansson-Boyd, Cathrine. (2015). Karen E. Dill (Ed.), The Oxford Handbook of Media Psychology. Psychology Learning & Teaching. 14. 90-91. 10.1177/1475725714565282.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here